Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin kırk dokuzuncu konuğu Eskişehir Osmangazi Üniversitesinden Ömer!
Ömer, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nden 2022 yılı mezunu. Tercih yapmadan önce büyük beklentileri olmasa da Osmangazi Üniversitesinin ufak beklentilerini dahi karşılamadığının ifade eden Ömer, etkinliklerin ve aktif kulüplerin hep “belli bir kitleyi memnun etmek için” var olduğunu düşünüyor.
Üniversitenin memnun olduğu birkaç özelliğinin kampüsün fiziksel şartları ve kütüphanesi olduğunu belirten Ömer, aldığı eğitimin akademik yeterliliğinden oldukça şüpheli.
Üniversite eğitimi boyunca burslara erişim ve kampüste çalışma imkanı bulduğunu aktaran Ömer, birçok LGBTİ+ gibi Eskişehir’de de çalışma hayatının kolay geçmediğini ifade ediyor. Ancak, özellikle okuduğu bölüm dolayısıyla LGBTİ+ bir özne olarak kampüs içinde büyük bir sıkıntı yaşamadığını belirtiyor. Akademisyenlerin açıkça fobik bir söylemde bulunmamasından ve LGBTİ+ temaların derslerde yer alabilmesinden memnun.
Eskişehir’de yaşamaya dair güvenli hissetmediği tecrübelerinin olduğunu aktaran Ömer, “Eskişehir’de başınızı eğlenceden kaldıramazsınız” söylemlerinin aksine şehrin ona sosyalleşme ve kolileşme imkanı yeterince sağlamadığını ifade ediyor.
Sen tercih döneminde neler yaşamıştın hatırlıyor musun?
Her şeyden önce ailemin yaşadığı şehirde okumak istemediğimi bildiğim için İstanbul dışı şehirlere odaklanmıştım. Şehir yaşamına yakın olduğunu düşündüğüm Eskişehir seçeneklerimin arasındaydı. Kendi ayaklarım üstünde durmayı deneyimlemek ve tam anlamıyla bir özgürlük hissiyle yaşamak benim için en büyük kriterlerdi ve bu sebeple ekonomik açıdan daha kolay bir yaşam sunacağına inandığım Eskişehir ön plana çıktı Tabii bölüm kısmı içinse edebiyat ve dil öğrenmeye olan düşkünlüğüm sebebiyle önceden de biraz duyduğum Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nü tercih ettim.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne gelmeden ne umuyordun?
Çok büyük beklentiler içinde değildim çünkü eğitim kurumlarına olan güvenim çok önceden yitmişti. Fakat yine de ilgi çekici ve sosyalleşebileceğim kulüpler veya bana ilham olacak eğitmenlerle tanışmak gibi ufak heveslerim yoktu da diyemem. Ne yazık ki okul hiçbir konuda beklentimi karşılamadı. Kampüs aslında oldukça büyük fakat bir topluluk hissi olduğunu söyleyemem. Katı ve gerici okul yönetiminin izin verdiği belli başlı kulüpler olsa da onların faaliyetlerinden memnun olan birileriyle de tanışmadım. Akademik kadro da en azından benim bölümüm için hayal kırıklığı oldu.
Senin deneyimlediğin kadarıyla nasıl bir kampüs ortamı var Osmangazi Üniversitesinde?
Kampüs içinde fakülte ve bölümler fiziksel olarak birbirinden o kadar kopuk ki aslında ister istemez herkes kendi küçük baloncuğunda geçiriyor vaktini diyebilirim. Yemekhane kalitesi oldukça düşük. Etkinlikler oluyor ama çok kısıtlı ve okulun içindeki belirli bir kitleyi memnun etmek için olduğunu anlıyorsunuz çoğunun afişine bakar bakmaz. Bir problem yaşadığınızda ulaşabileceğiniz sizi dikkate alacak kimseyi bulamıyorsunuz karşınızda. Güvenlik durumu için artık kartlı geçiş getirildi fakat gözlemlediğim kadarıyla çoğu giriş noktasında bekçi yok ve isteyen girmekte özgür diyebilirim.
Biraz pozitif bakmayı denersem ise bir miktar kafe ve restoran mevcut kampüste, yeşillik alan çok olduğu için oturması keyifli olan noktalar var.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Karşılaştırmalı Edebiyat aslında ilk bakışta müfredat olarak çok zengin bir içerik vaat ediyor fakat derslerde bunun içinin ne kadar boşaltıldığını görüyorsunuz. Her şey çok üstünkörü işleniyor diyebilirim. Derse atanan hoca dersin içeriğini umursamaksızın kendi istediğini işleyebiliyor koca bir yıl boyunca ve bunu dile getirdiğinizde hocanın dersine karışamayacakları cevabını alıyorsunuz.
Akademik kadro ise ne yazık ki hiç iç açıcı değil. Tam açıklayamıyorum ama ders işleyişleri, argüman sunduğunuzdaki yaklaşımları, yazdığınız makaleleri okumadan notlandırmaları ve daha bu türde birçok şey deneyimleyince ister istemez onlara olan saygınızı yitiriyorsunuz.
Kütüphane ve kaynaklara erişim konusu benim için okuldan beklemediğim şekilde iyiydi o yüzden kötüyse bile ben öyle algılayamadım. Erasmus imkanı mevcut fakat kimse size hiçbir şeyi açıklamıyor, bazen kendileri de bilmediklerini söylüyorlar ve bu kişiler okulun Erasmus ofisinden oluyor.
Üniversite hayatın boyunca barınma ihtiyacını nasıl karşıladın?
Ben ilk iki yıl tek yaşadım ve sonradan hep ev arkadaşım oldu. Ev arkadaşım da kuir olduğu için herhangi bir sorun yaşamadım. Ev sahibim de başka şehirde yaşadığından hiç kendisiyle muhatap olmadım ama aksinin yaşandığına çok tanık oldum diyebilirim.
Burslar ve iş imkanları konusunda ne söylersin?
KYK bursunun yanında son senemde İBB Genç Üniversiteli bursundan yararlandım. Bunun yanında iki yıl okulun düşük gelirli öğrencilere sağladığı ücretsiz yemek fırsatından faydalandım. Bir yıl ise okulun gazetesinde çalıştım ve bu da bir nevi gelirinize göre şans verilen bir çalışma imkânı aslında ve okulun çeşitli birimlerinde çalışma şansı bulabiliyorsunuz. Okul gazetesi için gittiğim bazı okul etkinliklerinde fobik söylemler duyduğum oldu ne yazık ki ve çok keyifli bir deneyim olduğunu söyleyemem. Bunun yanında kısa dönemli markette çalışma deneyimim oldu ve günlük yaşantımda oje sürmeme rağmen o dönem süremediğimi hatırlıyorum iş ortamı sebebiyle.
Bir LGBTİ+ öğrenci olarak kampüs deneyiminden konuşacak olursak, öncelikle Eskişehir Osmangazi Üniversitesine gelmeden önce ne umuyordun oradan başlayabilir miyiz?
Açıkçası bir beklentim yoktu, tercih dönemimde bu tür şeylerin üzerine çok düşünmüyordum sanırım. Sadece öncesinde kendim bir karar almıştım ve açık olacaktım en başından ve öyle yaptım da. Benim bölümümle alakalı olabilir tabii ama kuir insanların görece fazla oldukları bir bölümdü zaten bu sebeple o anlamda bir sıkıntı çekmedim.
Kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin?
Biraz sessiz sakin bir yapım olduğu için genelde pek insanlar tarafından fark edilmediğimden kampüsün genelinde bir problem yaşamadım. Derslerde tartışmalar sırasında bazen insanların genele yönelttikleri rahatsız edici yorumlarını açık şekilde terslemek zorunda kaldığımız zamanlar oluyordu yalnızca.
Bir LGBTİ+ olarak “olumlu” diye tanımlayabileceği bir deneyim oldu mu hiç kampüste ya da şehirde?
Aslında evet, oldukça çok kafe var LGBTİ+ dostu olan ve belirli aralıklarla etkinlikler düzenleniyor Anadolu LGBT kulübü tarafından. İnsanlar benim deneyimlediğim kadarıyla fobik değiller büyük oranda ve kendinizi gizleme korkusu hissetmiyorsunuz. Hocaların açık açık fobik söylemlerde bulunduklarını görmedim ve bazı derslerde işlediğimiz eserler dolayısıyla çokça kez LGBTİ+ temalardan konuştuğumuz oldu.
Üniversitende LGBTİ+ öğrenci topluluğu var mı temas kurduğun?
Ne yazık ki okul tarafından tanınmış bir topluluk yoktu resmi olmayan da benim bildiğim kadarıyla olmadı. Şehirde görece aktif ve bilinen bir tek Anadolu LGBT kulübü var ve onlar genelde buluşma etkinlikleri düzenleyip çay içiyorlar arada sırada.
Kampüsten bolca bahsettik biraz da şehirden konuşalım mı son olarak?
Eskişehir bana çok hitap eden bir şehir değil. Eğlence anlamında çeşitlilik sunmuyor diyebilirim. Her şehir gibi bölgeye göre değişiyor Eskişehir’de güvenlik durumu ve ben ekonomik sebepler dolasıyla güvenli diyemeyeceğim yerlerinde yaşadım. Sokakta yürürken konuşma şeklim yüzünden fobik söylemler edildiği oldu evimin yakınlarında. Bazı mekanlar fobiklikleriyle ünlü olsa da kendimi güvende hissettiğim çokça mekan mevcut.
Kolileşme konusu için ise benim için Eskişehir kabus gibi diyebilirim. Özellikle büyük bir şehirden geliyorsanız bu konuda sıkıntı çekeceğinizi söyleyebilirim çünkü gerek uygulamalar olsun gerek sosyal ortamda tanışma olanağı olsun o kadar az lubunya var ki Eskişehir’de pek fırsatınız olmuyor.
Osmangazi’yi tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Genel olarak bahsettiğim durumları iyice değerlendirmenizi öneririm. Bu tarz şeyler beni o kadar da rahatsız etmez diyorsanız Eskişehir’i seveceğinize eminim. Okuldan kendinizi güvende hissedeceğiniz insanlar mutlaka arkadaş edineceksinizdir. En genel şekliyle “Eskişehir öğrenci şehri, “Eğlenceden başınızı kaldıramazsınız” söylemlerinin belki eskiden gerçekliği daha çok vardı ama bence bu kişiden kişiye çok değişiklik gösteriyor.