Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin altmış birinci konuğu Okan Üniversitesinden Mia!
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Mia, fiziki şartlarını çok beğendiği kampüsünün festival ve benzeri etkinlikler için çok elverişli bir alan olmasına rağmen potansiyelinin değerlendirilemediğinden dem vuruyor. Kampüsteki topluluklar yeterli düzeyde aktif olmadığını düşünen Mia’ya göre, örgütlenme engellerini aşanlarının da bu kez üniversitenin desteğinden yoksun kaldığını ifade ediyor.
Kampüs yurtlarında kalacak öğrencilerin faydalanabileceği imkanlardan detaylı biçimde bahseden Mia, Okan Üniversitesini tercih edecek öğrencilerin yerleştikten sonra da üniversitenin sunduğunu burs imkanlarından yararlanabileceğini aktarıyor.
Güllük gülistanlık bir tablo çizmese de Mia, LGBTİ+ bir öğrenci olarak akademisyenlerin ve diğer öğrencilerinin tutumlarının kampüste güvenli alan oluşturması için zemin hazırladığını söylüyor. Ancak üniversite yönetiminin, trans etkinliğindeki zorlaştırıcı tavrının okulun göstermeye çalıştığı “tarafsız” pozisyonun sahiciliğini sorgulattığını aktarıyor.
Senin tercih döneminden başlayalım istersen. Nasıl geçmişti, sen neye göre tercih yapmıştın?
Doğruyu söylemek gerekirse üniversite tercih dönemim fazlasıyla sıkıntılıydı. İstediğim puanı elde edememem dolayısıyla tercihlerim isteklerim doğrultusunda değil, ailemin mezuna kalmamı istememesi sebebiyle zorunluluktan gerçekleşti. Tercihlerimi üniversitenin bulunduğu konum, imkanları ve akademik kadrosunu göz önünde bulundurarak oluşturdum.
Okan Üniversitesine gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Üniversiteye gelirken ne istediğimle ilgili bir vizyonum yoktu. Sadece beni yargılamayacak, güvenli alanımı yaratarak üniversite hayatımı sorunsuz geçirmek istiyordum. Üniversite sürecim çoğunlukla sıkıntısızdı. COVID, deprem ve seçim dönemlerinde öğrenci olmak zorunda kaldığımdan kampüs hayatını istediğim kadar yaşayamadığımı düşünüyorum.
Okan Üniversitesinin artıları ve eksikleri neler sence?
Üniversitenin kampüsü gerçekten çok güzel. Ne küçük ne büyük ancak fazlasıyla yeşil. Ulaşımın içeride yürüyerek kolayca sağlanabileceği bir kampüsü var. Ancak bu kampüsün potansiyeli fazlasıyla harcanıyor. Özellikle festival benzeri etkinlikler için çok uygun bir alanı olduğu halde etkinlikleri düzenleyen ve denetleyen topluluk yok ya da bu tür düzenlemeler gerçekleştirilemiyor.
Bununla birlikte toplulukların çoğu maalesef hayal kırıklığı. Üniversite içerisinde örgütlenme sıkıntısı yaşayan bu topluluklar örgütlenebildikleri nadir hallerde de üniversitenin onayını ve desteğini alamadıkları için sadece isim olarak kalıyorlar.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Akademik anlamda kendi fakültem olan hukuk fakültesinin akademik kadrosu üniversiteye başladığım sene beni fazlasıyla sevindiren bir kadroydu. Ancak her geçen sene sevdiğimiz profesörlerin kadrodan ayrılması ve yerine kimin geleceğini bile derse girene kadar öğrenememek büyük bir eksiklikti.
Okulun bir büyük birkaç tane de küçük kütüphanesi var. Büyük olan kütüphanede ders çalışmak için birçok alan bulunuyor; ancak kütüphanenin içerisi genelde ya bunaltıcı sıcak ya da dondurucu soğuk oluyor. Ayrıca kütüphanede çalışacak birisi bulunamadığı için, en azından bize sunulan bahane buydu, kütüphanenin açık olduğu gün ve saatler belli olmayabiliyor.
Nerede kaldın üniversite öğrenciliğin boyunca, barınma ihtiyacını nasıl karşıladın?
Üniversiteye başladığım sene birkaç ay kampüsün içinde bulunan yurtlardan birinde kaldım. Kaldığım oda iki kişilikti, eşyalarımı yerleştirmek için bulunan dolap ve baza bana yeterli olmuştu.
Yurtta kalan öğrenciler için akşam yemekhanede yurt ücretine dahil olarak yemek sunuluyor. Yemeklerin ise vegan ya da vejetaryan seçenekleri maalesef yok. Ayrıca kampüs içerisinde yaşam merkezi adlı binada yemek, market, kuaför gibi ihtiyaçlar giderilebiliyor. 7/24 açık olan bir market ya da büfe ise yok.
Yurtta kalmayan öğrenciler genellikle okula en yakın yerleşim yeri olan Kurtköy'de konaklıyor. Kurtköy ve İstanbul'un birçok ilçesine ulaşım için dolmuş ve ring seçenekleri de mevcut.
Burslara erişim imkanın oldu mu?
YÖK bursunun yanında okulun kendi sayfasından tarihleri kontrol ederek başvurulabilecek burslar mevcut. Ben son senemde yemek bursuna başvurarak öğlen yemeği ihtiyacımı ücretsiz bir şekilde gidermiştim.
LGBTİ+ bir öğrenci olarak nasıl bir kampüs deneyimi yaşadığını da konuşalım isteriz. Okan Üniversitesine yerleşmeden önce bu meseleye dair aklında ne vardı?
LGBTİ+ bir öğrenci olarak tabii ki üniversiteye başlarken birçok endişem vardı. Ancak derslerin başlaması ile birlikte hocalarımızdan birinin derste "LGBTİ+ evliliklerini destekliyor musunuz" sorusuna fakülte arkadaşlarımım tamamının olumlu yanıt vermesi ve ne hocalarım ne arkadaşlarım tarafından fobik herhangi bir yaklaşımla karşılaşmamam kimliğimi açıkça yaşayabilmem için güvenli bir alan oluşturdu. Bununla birlikte LGBTİ+ öğrenciler için bir örgütlenmenin var olmamasını bir eksiklik olarak görüyorum.
Akademisyenlerin ve öğrencilerin LGBTİ+’lara ve LGBTİ+ gündemlerine dair eklemek istediğin bir şey var mı?
Kimliğimi açık yaşadığım halde hocalarımın bildiğini sanmıyorum ancak bilselerdi bile çoğu hocalarımızın destekleyeceğini düşünüyorum.
Kendi arkadaş çevrem ve fakülte arkadaşlarımdan bazı düşüncesiz ancak kötü niyetli olmayan şakalara maruz kalmak dışında herhangi bir fobikliğe uğramadım. Çoğu arkadaşım sevgilimle de tanıştı ve bu tanışmalar fazlasıyla sevgi doluydu.
Üniversite yönetiminin LGBTİ+’lara yönelik tutumları ve politikaları hakkında ne söylersin?
Üniversite yönetimi bu konuda fazlasıyla tarafsızmış gibi bir tavır takınsa da daha önce trans arkadaşlarımız ile düzenlediğimiz bir topluluk etkinliği için oluşturduğumuz duyuruyu iletmemekle ve etkinlik sırasında oluşan teknik arızayı çözmemekle gerçek yüzünü gösterdiğini düşünüyorum.
Bilgin varsa kampüsteki LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer topluluklar hakkında bilgi verebilir misin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi sence?
Toplulukların özellikle LGBTİ+’lar için düzenledikleri bir etkinlik olduğuna şahit olmadım. Kendi dahil olduğum iki farklı topluluk ise lubunyalar için güvenli alan olarak tanımlayamasam da herhangi bir ayrımcılık olduğunu görmediğim topluluklardı.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Senin İstanbul’la ilişkin nasıl?
İstanbul lubunyalığın tam olarak yaşanabileceği tek şehir bence. Güvenli alan olarak değerlendirebileceğim kafe, bar ve pub sayısı gerçekten çok fazla. Şu an her gün lubunyalarımla rahatça çoğu semtte gezebiliyorum.
Bir lubunya olarak sana bir üniversite yaratma imkanı verilse, nasıl bir yer yapardın orayı?
Sadece ama sadece lubunyaların alındığı, drag için ayrıca bir fakültenin olduğu, kolileşmenin zorunlu ders olduğu, bol gullümlü bir üniversite kurardım (Gülüyor).